2022’de 10 iklim felaketi
Bu yıl dünyada meydana gelen en büyük 10 iklim felaketinin ekonomik zararı en az 200 milyar dolara ulaşırken, iklim felaketleri nedeniyle binlerce insan hayatını kaybetti ve milyonlarca insan evlerini terk etmek zorunda kaldı.
Bu yıl dünyada meydana gelen en büyük 10 iklim felaketinin ekonomik zararı en az 200 milyar dolara ulaşırken, iklim felaketleri nedeniyle binlerce insan hayatını kaybetti ve milyonlarca insan evlerini terk etmek zorunda kaldı.
Christian Aid’in “2022’nin Maliyeti: İklimin Çöktüğü Yıl” adlı raporundan derlediği bilgilere göre, Eylül ayında ABD ve Küba’nın güney kıyılarını vuran Ian Kasırgası’nın ekonomik maliyeti en az 100 milyar doları buldu. Kasırga sonucu 40 bin kişi ile göç etmek zorunda kalıyor.
Haziran-Eylül ayları arasında Pakistan’da meydana gelen sellerin ekonomik maliyeti Dünya Bankası tarafından 30 milyar dolar olarak tahmin edilse de, sigortanın karşıladığı maliyet en az 5,6 milyar dolardır. Pakistan’daki sellerde en az 7 milyon kişi yerinden oldu ve 1.700’den fazla kişi hayatını kaybetti.
İngiltere ve Avrupa’da yaz aylarında etkili olan sıcak hava dalgası ve kuraklığın maliyeti en az 20 milyar dolar, Çin’de ise yaz aylarında yaşanan sellerin maliyetinin 12,3 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor. Çin’de sel nedeniyle 239 kişi yerinden oldu.
Çin ve Brezilya’da kuraklık
Şubat-Mart aylarında Avustralya’yı vuran sellerin maliyetinin en az 7,5 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor ve 60.000’den fazla insanı evlerinden olmaya zorladı.
Yine Şubat ayında Eunice Fırtınası’nın Avrupa ve Birleşik Krallık’ta ekonomik zararı 4,3 milyar doları aştı ve fırtına sonucu 16 kişi hayatını kaybetti.
Eylül ayında Karayipler ve Kanada’yı vuran Fiona Kasırgası da iki haftada en az 3 milyar dolarlık ekonomik kayba neden oldu. Kasırga 13.000 kişiyi yerinden etti ve 25 kişiyi öldürdü.
Nisan ayında Güney Afrika’da meydana gelen bir sel felaketi 40.000 kişiyi yerinden etti ve 459 kişiyi öldürdü, bu da en az 3 milyar dolarlık ekonomik maliyete neden oldu.
Çin ve Brezilya’da bir yıl süren kuraklığın neden olduğu ekonomik zararın sırasıyla en az 8,4 milyar dolar ve 4 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor.
Raporda ayrıca, ölçülebilir ekonomik kayıpları ilk 10’da yer almayan ancak insani etkileri yüksek ve iklim krizi açısından ürkütücü boyutlara ulaşan birçok iklim felaketine de yer veriliyor.
Batı Afrika’daki seller Nijerya, Kamerun, Mali ve Nijer’de 600 kişiyi öldürdü ve 1,3 milyon kişiyi yerinden etti. Bangladeş’te Sitrang Kasırgası nedeniyle 1 milyon kişi evlerini terk etti.
Afrika Boynuzu’ndaki kuraklığın 36 milyon kişiyi etkilediği tahmin edilirken, Filipinler’de tropik fırtına nedeniyle 850 bin, Malezya’da ise seller nedeniyle 70 bin kişi yerinden oldu. Brezilya’daki sel de 1.400 kişiyi yerinden etti.
Hindistan ve Pakistan’daki aşırı sıcak dalgaları, Güneydoğu Afrika’daki fırtınalar ve Şili, Kuzey Kutbu ve Antarktika’daki aşırı sıcak dalgaları da iklim krizinin etkilerini ortaya çıkaran afetler olarak öne çıktı.
Christian Aid’in İcra Kurulu Başkanı (CEO) Patrick Watt, raporla ilgili yaptığı değerlendirmede, her biri en az 3 milyar dolara mal olan felaketlerin, iklim krizi konusunda harekete geçilmemesinin faturasını gösterdiğini söyledi. milyonlarca insanın kaybının ve acısının hikayesi. Azaltma olmazsa, bu insani ve finansal maliyetler artacaktır” dedi.
Watt, iklim değişikliğinin insani maliyetinin, sellerin yok ettiği evlerde, fırtınaların yitirdiği canlarda ve kuraklığın zarar verdiği geçim kaynaklarında görülebildiğini kaydederek, “Bu yıl bu açıdan oldukça yıkıcı geçti, hele ki siz de bu alanda yaşayanlardansanız. iklim değişikliğinin etkilerinin ön safları. kriz.” ifadesini kullandı.
Kenya merkezli iklim ve enerji düşünce kuruluşu Power Shift’in Afrika Direktörü Mohamed Adow, iklim krizinin sel, kuraklık, aşırı sıcak veya kasırga fark etmeksizin etkisi olduğuna dikkat çekerek şu değerlendirmede bulundu:
“Bu felaketler, 2023’te neden acil ve daha iddialı eyleme ihtiyaç duyulduğunun kanıtı. Fosil yakıt kullanımını aşamalı olarak sonlandırmalı, yenilenebilir enerji kurulumunu hızlandırmalı ve iklim krizi riski taşıyanları desteklemeye devam etmeliyiz. Örneğin, Afrika, iklim krizi için en az sorumluluğa ihtiyaç duyuyor.” İklim krizinden en çok zararı dünyada yaşayanlar yaşıyor. Bu yüzden 2023 herkes için bir uyanış yılı olmalı ve dünya doğru yöne dönmeli.”