Şanlıurfa'da Galatasaray ile F.Bahçe arasında oynanan Süper Kupa maçında sarı-lacivertliler, Türkiye Futbol Federasyonu'nun tepkisi üzerine sahadan çekildi. Spor yazarları olaya ağırlık verdi.
Spor yazarlarının yorumları şöyle:
Uğur Meleke: “Şanlıurfa'da Türk futbol tarihine utanç sayfası olarak anılacak bir gece yaşandı. Bu tabloya emeği geçen herkesin unutmaması gerekir; Cumhuriyetin 100. yıl acısını taşıyorsunuz…” (Özgürlük)
“BUNLAR KOLAY KARARLAR DEĞİL”
Gürcan Bilgiç:Fenerbahçe kazanabileceği bir kupadan vazgeçerek ezeli rakibine hükmen kaybetmeyi göze aldı. Bunlar kolay kararlar değil. Sorun; Yangını söndürmek için çaba göstermesi gerekenler, yangını körüklüyor ve kaosa yol açıyor. Hemen hemen tüm takımlar hakem kararlarından şikâyetçi oluyor, bunların doğru olduğuna inanmıyor ve değerlendirme toplantılarında itiraflar oluyor. TFF Başkanı Büyükekşi ve MHK, sanki hiçbir şey olmamış gibi tek bir yorum yapmadı. Bu akşam son 13 yılın özetini, yaşananları, kazanılan ve kaybedilen maçları görme şansımız oldu. Çocuklar soyunma odasına giderken, uzunlar da atlayıp zaferi kutladı.Fotomach)
“SKANDAL GECESİ YAŞADIK”
Levent Tüzemen: “Şanlıurfa'da Türk futbolu açısından skandal bir gece yaşadık. 117 yıllık dev çınar ağacı, F.Bahçe Başkanı Ali Koç'un talimatıyla sahadan kaldırıldı. Şimdi bu görüntüler Avrupa'da da manşet olacak. Takım çekilmeyecek mi? Sorunları sahadan mı çözeceksiniz? Hayır. Doğru yol karşılıklıdır.” oturmak, buluşmak ve taş atmaktır. Sayın Ali Koç, Galatasaray yönetimini empatiden uzak, samimi ve ciddi bulmuyor. Hatta onların kötü bir kalbe sahip olduklarına da işaret ediyor. Peki Ali Bey haksız mı? Samimi ve ciddiyetsiz davrandığı durumlar yok mu? Kalbi çok mu masum? “Tehdit, şantaj ve çatışmalarla çözüme ulaşamayız. Türk futbolunun acilen huzura, birlik ve dostluğa ihtiyacı var.” (Fotomach)
“HER ŞEYİN BİR PAYLAŞIMI VAR”
Erman Toroğlu: “Türk futbolu için karanlık bir gece ama bu karanlık gecede herkesin payı var. Bu olayda kimse masum değil. Maçı oynayan da oynamayan da 50-50 masumdur. TFF hiç de masum değil.” (Sabah)