Anket: Dijital göçebeler için Avrupa’nın en iyi ve en kötü şehirleri hangileri?
Dijital göçebeler, 2023 yılında Avrupa’nın sağlık, barınma ve sosyal yaşam açısından en iyi ve en kötü şehirlerini değerlendirdi. İspanyol şehirleri yabancılar için ilk on destinasyondur.
Avrupa’da başka bir ülkeye veya şehre taşınmayı düşünüyorsanız şimdi taşınmanın tam zamanı. Çok sayıda uzaktan çalışma işi var ve düzinelerce ülke hedefli dijital göçebe vizeleri uygulamaya koydu.
Ancak nereye taşınacağınıza karar vermek kolay değil. Kariyer hedeflerinize ve yaşam tarzınıza uygun bir yer bulmak önemlidir.
Yurtdışında yaşayan ve çalışan insanlara yönelik küresel bir topluluk olan InterNations, başka bir ülkeye taşınmak isteyenler için önemli bir kaynak olan yıllık Expat Insider anketini yürütmektedir.
Kuruluş, dünya çapında 49 şehirde 12.000’den fazla gurbetçiye yerleşme, yurt dışında çalışma ve boş zaman aktivitelerinin kolaylığı konusunda anket yaptı.
Sıralamalar aynı zamanda dijital hizmetlere, bürokrasiye, barınmaya ve dile bakan Expat Essentials endeksini de içeriyor.
Bu bulgulara göre, yabancılar için en iyi ve en kötü Avrupa şehirleri şu anda:
“Malaga dünyanın en iyi şehridir”
Malaga, 2023 yılında gurbetçiler için Avrupa’nın ve dünyanın en iyi şehri seçildi.
Ankete katılanlara göre Malaga, samimiyet açısından dünya çapında en yüksek puana sahip şehir; katılımcıların neredeyse yüzde 90’ı yerel halkın özellikle yabancılara karşı sıcakkanlı olduğunu söylüyor.
Şehir aynı zamanda arkadaş bulma ve yaşam kalitesi açısından da dünyada ikinci sırada yer alıyor.
Hoş iklimi ve havasıyla birinci sırada yer alırken, doğal çevre açısından ise 8. sırada yer alıyor. Malaga seyahat, transit ve sağlık hizmetlerinde de ilk 10’da yer alırken, yurt dışında çalışma sıralamasında 13. sırada yer alıyor.
Öte yandan şehir, yerel işgücü piyasasında 41. sırada yer almasına rağmen iş ve eğlence ile iş-yaşam dengesi alt kategorilerinde öne çıkarak her iki kategoride de birinci sırada yer aldı.
Yabancılar ayrıca Malaga’daki barınma durumundan da özellikle memnunlar: ev bulmak kolay ve uygun fiyatlı.
Genel olarak şehir, bütçesi kısıtlı yabancılar için iyi bir destinasyon olarak seçildi; Kişisel Finans Endeksi’nde birinci, genel yaşam maliyeti sıralamasında ise birinci sırada yer aldı.
“İspanya şehirleri en iyi destinasyonlardır”
Küresel sıralamada ikinci ve üçüncü sırada iki İspanyol daha yer aldı: Alicante ve Valencia. Madrid ise 6. sırada yer aldı.
Malaga gibi bu şehirler de yerleşim kolaylığı ve yaşam kalitesi, misafirperverlik kültürü ve uygun fiyat konularında aldıkları yüksek puanlar sayesinde başarıya ulaştı.
Alicante, Yurtdışı Çalışma Endeksi’nde son 10’da yer alması nedeniyle üst sırayı az farkla kaçırdı. Yabancılar, yerel iş kültürünün yaratıcılığı, bağımsız çalışmayı veya esnekliği desteklemediğini bildiriyor.
Kişisel kariyer fırsatlarının sıralaması da daha iyi değil; 40. sırada yer alıyor.
Alicante, yerleşim kolaylığı endeksinde öne çıkıyor ve kültür alt kategorisinde üst sıralarda yer alıyor.
Gurbetçiler burada kendilerini evlerinde hissettiklerini ve sosyal yaşamlarından oldukça memnun olduklarını söylüyor. Maliyetler de yaşam tarzlarını sınırlamıyor gibi görünüyor: Alicante, Kişisel Finans Endeksi’nde 3. sırada yer alıyor.
Gurbetçilerin çoğunluğu (yüzde 78) genel yaşam maliyetlerinden memnunken, bu oran dünya genelinde yalnızca yüzde 44’tür. Şehir aynı zamanda uygun fiyatlı konut açısından da dünyada 1. sırada yer alıyor.
“Valencia sağlık açısından en iyi yabancı şehirdir”
Dünyada üçüncü sırada yer alan Valensiya’da eğlence seçenekleri de önemli bir yer tutuyor ve şehir rekreasyonel sporlar açısından birinci sırada yer alıyor.
Sağlık hizmetlerinin hem karşılanabilirliği hem de bulunabilirliği dünyanın en iyileri arasındadır. Dışarı çıkmak bile sorun değil: Yürüyerek ya da bisikletle kolayca ulaşabilirsiniz, toplu taşıma da uygun fiyatlı.
Ancak Valensiya’da işler pek iyi değil. Yabancılar için kariyer fırsatları (47.), sıralamada yer alan İspanyol şehirleri arasında en kötü olanı.
Yabancılar iş bulmayı başarabilirlerse, iş güvenliğinin olmayışı da endişe kaynağı oluyor ve bu da 47. sırada yer alıyor.
Ancak, çoğu gurbetçi Valensiya’da hoş karşılanıyor ve yerel halk dost canlısı. On kişiden sekizi sosyal hayatından memnunken, dünya genelinde bu oran yalnızca yüzde 56.
Gurbetçiler Madrid’i kültürü nedeniyle seviyor
6. sırada yer alan Madrid, yüksek hızlı internet erişimi ve çevrimiçi hizmetlere sınırsız erişimiyle dijital yaşam endeksinde üst sıralarda yer alıyor.
Ancak ankete katılan yabancıların yarısından fazlası, yerel dili bilmeden Madrid’de yaşamanın zor olduğunu ve daha iyi iş güvenliği ve yerel ekonomi istediklerini söylüyor.
Artı tarafta, kişisel finans çok az sorun teşkil ediyor ve şehir yaşam kalitesi açısından dünya çapında üçüncü sırada yer alıyor.
Hem toplu taşıma hem de sağlık hizmetleri uygun fiyatlı olarak kabul ediliyor ve şehir eğlence, kültür ve gece hayatı seçeneklerinde bile sıralamada üst sıralara çıkıyor.
Gurbetçiler Milano’da konut ve iş güvenliğiyle mücadele ediyor
Listenin diğer ucunda ise gurbetçilerin sıralamasında Milan son sırada yer alıyor. İtalyan şehri özellikle bürokratik işlemlerle uğraşma, yerel bir banka hesabı açma ve vize alma konularında düşük puan aldı.
Milano’daki beş yabancıdan üçü, yerel dili bilmeden ev bulmanın veya orada yaşamanın zor olduğunu söylüyor.
Şehir, son beşte yer almasına rağmen yurt dışı çalışma endeksinde pek de iyi durumda değil. Milan iş güvenliği ve adil ücretler açısından son sırada yer alıyor.
Gurbetçiler boş zaman seçeneklerini, özellikle seyahat etme imkanını takdir ederken, kendilerini güvende hissetmiyorlar ve kentsel ortamdan memnun değiller. Hava kalitesinden memnun olmayanların oranı yüzde 56 gibi endişe verici bir seviyede, dünya genelinde bu oran yüzde 17.
Roma, yabancılara hoş bir iklim sunuyor ancak ulaşım zayıf
İtalya’nın başkenti de iyi durumda değil, sondan ikinci sırada yer alıyor. Yurtdışında çalışma endeksinde son sırada yer alıyor.
Gurbetçiler yaptıkları iş için adil ücret almadıklarını ve işlerinden memnun olmadıklarını düşünüyorlar. Ayrıca maddi durumlarından da memnun değiller.
Her on yabancıdan dokuzu Roma’nın iklimi ve hava durumunu beğense de kentsel çevre beklentileri karşılamıyor.
Yüzde 74’ü şehrin canlı kültürünü ve gece hayatını beğendiğini söylerken, şehrin ulaşım sistemi sondan ikinci sırada yer aldı.
Hamburg’da “sosyal yaşam” yok.
Hamburg, Expat Şehir Sıralaması 2023’te 49 şehir arasında 46. sırada yer alıyor. Gurbetçilerin en çok mutsuz oldukları ikinci yer burası.
Yüzde 40’tan fazlası sosyal yaşamlarından memnun değil ve yüzde 35’inin kişisel destek ağı yok. Neredeyse beş kişiden üçü yerel arkadaşlar edinmenin zor olduğunu söylüyor.
Hamburg’da iş kurmak da kolay değil. Şehir, yerel dil bilgisi olmadan kolay konut ve konut arama açısından ilk 10’da yer alıyor.
Yağmurlu ve soğuk iklim ve sınırlı seyahat seçenekleri de göçmenlerin mutsuzluğuna katkıda bulunuyor.
Ancak kentteki anket katılımcıları çalışma hayatından daha memnun. Hamburg, iş güvenliği sıralamasında ilk 10’da yer alan tek şehir; ankete katılanların yüzde 67’si yerel iş piyasasından etkilendiklerini belirtirken, dünya genelinde bu oran yüzde 47 oldu.
Yabancılar için en kötü Avrupa şehirleri hangileri?
Avrupa şehirleri ise son 10 sıralamada yer alıyor. Milano, Roma ve Hamburg’u Berlin, Dublin, Londra ve Paris takip ediyor.
Berlin, yabancılar için tatmin edici bir sosyal yaşam bulmanın en zor olduğu yerlerden biri ve sakinleri en az arkadaş canlısı ikinci sırada yer alıyor.
Ancak dünya genelinde yüzde 68’e kıyasla yüzde 90’ı Berlin’in kültürel ortamından keyif alıyor ve dünya genelinde yüzde 67’ye kıyasla yüzde 85’i başkentin kentsel ortamını takdir ediyor.
Dublin, gurbetçilere harika kariyer fırsatları sunmaktadır, ancak bu, yüksek yaşam maliyeti ve sağlık hizmetlerinin rahatsızlığı ve erişilemezliği nedeniyle gölgelenmektedir.
Londra’daki gurbetçilerin neredeyse dörtte üçü genel yaşam maliyetiyle mücadele ederken, dünya çapında bu oran yalnızca yüzde 35’te. Neredeyse yarısı harcanabilir hane gelirinin Birleşik Krallık başkentinde rahat yaşamak için yeterli olmadığını söylüyor.
Yabancılar, Paris’in gelişen kültürel ortamının tadını çıkarıyor, ancak bunu düşmanca buluyor ve dili bilmeden geçimini sağlamanın zor ve pahalı olduğunu düşünüyor.