Bu bozukluğa sahip kişilerde birden fazla hastalık var kişilik atmak değiştirmek Her alter egonun kendine özgü anıları, yaşı, inançları, görünümü, konuşma tarzı, tercihleri, isimleri ve davranışları olabilir. Ayrışmayı her şeyin dağılması durumu olarak düşünebiliriz. Psikolojik açıdan bu parçalanma durumunu bilinç, algı, duyum, hafıza, kimlik ve fiziksel ayrılık olarak tanımlayabiliriz. Bu manevi parçalanmayla karşı karşıya kalan kişi, manevi bütünlüğünü korumaya çalışabilir. Dissosiyatif kimlik bozukluğunda bu bütünlüğün farklı kimliklerin yardımıyla sağlandığını düşünebiliriz. İki veya daha fazla değiştirilmiş kimlik olabilir. Dissosiyatif kimlik bozukluğunun tanımlayıcı özellikleri, bu farklı kimliklerin birbirini tanımaması ve farklı kişilikler arasındaki değişimin ani olmasıdır. Çoğu zaman şımarık ya da bilerek yapıyormuş gibi yorumlanan bu kişilikler, sanılanın aksine kişi için tamamen gerçektir. Bu gerçeklik kişi tarafından ayrı bir kişilik ya da kişiliğin bir uzantısı olarak algılanır.Belirtiler; Kimlik ve hafıza bozuklukları: Kişi kimliğinin bir kısmını veya tamamını unutabilir veya sanki farklı bir kimlik yaşıyormuş gibi hissedebilir. Bilinçli kontrolün kaybı: Alter egolar arasında ani ve istemsiz geçişler meydana gelebilir. Geri gelmek: Kişi geçmişteki travmatik olayları yeniden yaşıyormuş gibi hissedebilir. Depersonalizasyon ve derealizasyon: Kişi kendi bedeninden ya da çevresinden kopukluk hissedebilir. Bedenine ya da çevresine yabancılaşabilir. Farklı sesler veya görüntüler duymak: Kişi, alterlerin sesini duyduğunu veya gördüğünü hissedebilir. Depresyon veya anksiyete: İntihar düşüncesi, uyku bozuklukları, anksiyete, baş ağrısı ve konsantrasyon güçlüğü gibi belirtiler eşlik edebilir.Sebepler:
Dissosiyatif kimlik bozukluğunun kesin nedeni bilinmemekle birlikte, çocukluk döneminde yaşanan şiddetli, tekrarlayan travmalar, bozukluğun gelişiminde önemli bir risk faktörünü temsil etmektedir. Bu travmalar ayrışmaya neden olabilir ve farklı kişiliklerin oluşmasına yol açabilir. Ayrıca hastalığın oluşumunda genetik faktörlerden de literatürde bahsedilmektedir. Tedavi:
İlk birkaç seansta semptomlar örtülü olabilir. Disosiyasyonun neden olduğu ikincil semptomlar ilk önce belirgin olabilir. Örneğin öfkeyi kontrol etmede zorluk, ilişki sorunları ya da çocukça tutumlar bu belirtilere örnek olarak gösterilebilir. İnsanlar sıklıkla bu nedenlerden dolayı terapiye başvururlar. Dissosiyatif kimlik bozukluğunda psikoterapi çok önemlidir. Psikoterapist travmatik anıların işlenmesine, alterler arasındaki iletişim ve işbirliğinin geliştirilmesine ve sağlıklı başa çıkma mekanizmalarının yaratılmasına yardımcı olur. Ayrıca gerekli görüldüğünde aile bireylerine psikoeğitim de verilebilmektedir. Bazı durumlarda ilaç tedavisinden de destek olarak yararlanılabilir. Kaynak: (guzelhaber.net) Güzel Haber Masası
—–Sponsorlu Bağlantılar—–
—–Sponsorlu Bağlantılar—–
—–Sponsorlu Bağlantılar—–