Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, yedi kişinin ölümüyle sonuçlanan protestoların ardından Pasifik bölgesindeki olağanüstü hali kaldırarak siyasi diyalogu başlattı.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, yedi kişinin ölümüyle sonuçlanan protestoların ardından Yeni Kaledonya'da “siyasi diyaloğa izin vermek” amacıyla olağanüstü hali kaldırmaya karar verdiğini açıkladı.
Salı günü yerel saatle 05.00'te sona eren uygulamanın ardından başlayacak müzakerelerde, bağımsızlık yanlısı hareket Kanak Sosyalist Ulusal Kurtuluş Cephesi ile protestocular, seçilmiş yetkililer ve yerel liderlerin bir araya getirilmesi amaçlanıyor.
Geçtiğimiz perşembe günü Fransız denizaşırı topraklarına yaptığı ziyaretin ardından bu açıklamayı yapan Cumhurbaşkanı Macron, müzakerelerin “somut ve ciddi” bir şekilde yürütülmesinin esas olduğunu vurguladı.
Paris'te polisin yetkilerini artırmak için 15 Mayıs'ta en az 12 gün süreyle olağanüstü hal ilan edildi. Acil durum tedbirleri kapsamında yetkililere şiddetle mücadele konusunda artırılmış yetkilerin yanı sıra ev hapsi, arama, silah ele geçirme ve kamu düzenine tehdit oluşturduğu düşünülen kişilere seyahat kısıtlaması gibi ek yetkiler verildi.
Kanak Sosyalist Ulusal Kurtuluş Cephesi, Macron'un “krizi sona erdirmek” için seçim reformu tasarısını geri çekmesi gerektiğini söyledi.
Bu ayki huzursuzluk, Meclisin Yeni Kaledonya'daki seçmen kütüklerini değiştirmek amacıyla Fransız anayasasını değiştirme yönünde oy kullanmasının ardından patlak verdi.
Bağımsızlık yanlısı birim Saha Eylem Koordinasyonu lideri Christian Tein, destekçilerine seçim reformlarını dayatma girişimlerine karşı “harekete geçmeye” ve “direnişi sürdürmeye” çağrıda bulundu.
Yeni Kaledonya, Napolyon'un yeğeni ve varisi İmparator III. Napolyon'un hükümdarlığı sırasında 1853'te Fransız toprakları haline geldi. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra denizaşırı bir bölge haline geldi ve 1957'de yerli Kanak halkına Fransız vatandaşlığı verildi.